Web tasarım, uzaktan "teknik bir çalışma" gibi görünse de, yoğun olarak bir "sanat" işidir.
Öyle bir sanat ki, endüstrinin dilini bilmeden, hedef kitlenin ne aradığını tahmin etmeden, insan ruhunun duyu organları aracılığıyla algıladıklarını nasıl yorumlayacağının öngörüsünde bulunmadan ortaya verimli bir eser çıkarmak neredeyse olanaksız...
Konunun sadece teknik yanına hakim olmak, firmanın internetteki herhangi bir şablonu üzerine giydirmeye yetiyor.
Oysa her firma, her kurum ayrı bir kişilik. Renk, grafik ve işleyişin; kendine özel, kendi hedef kitlesine özel ve kendi hedeflerine özel üretilmesi, teknik ve sanatın iç içe geçtiği bir dizi çalışmayı gerektiriyor.
Fabrikasyon web sitesi üretimlerinin yanında, uzun vadeli, "güzel" bir çalışma yaratmak için, ya birbirini iyi tanıyan, ortak bir hedefe kilitlenen iyi bir ekibe rast gelmeye, ya da teknik /estetik/endüstri alanlarına iyi düzeyde hakim bir kişinin konsantre olmasına ihtiyaç var.
Güven, günlük yaşayan ülkemizde pek akla gelmeyen konulardan birisi. Tasarımın bir kere yapılıp yayına verilmesiyle iş bitmiyor. Yarın da, 10 yıl sonra da web sayfalarının sağlıklı ve verimli yapısını koruyarak yayınını sürdürmesi, yeni teknolojik gelişmelere ayak uydurması, tehlikelerden korunması, yeni sunumlarla güncellenmesi; onu belki bir ömür boyu takip etmek üzere teslim edilecek kişi veya kurumlara duyulan güvenle ilişkili.
|